Adige Kültüründe Gelenekler
Adige Kültüründe Gelenekler
Адыгагъэ (ADIGELiK) İnsan yaşamına , hayat biçimine yönelik olarak Adige töresinin koyduğu tüm kuralları kapsar.Adigelik insani özelliklerimizi,saygı ve sevgiyi,doğruluk,adalet, cömertlik cesaret ve insana dair benzer tüm erdemleri kapsar.
Адыгэ хабзэ (ADiGE TÖRESi) Adige toplumunun yaşayış biçimini, birbirilerine karşı ve cemiyete karşı ilişkilerini yükümlülüklerini düzenleyen kurallar toplamıdır. Düğün cenaze ve benzer toplantıların da ana kuralları xabzeye göre tayin olunur.
Батырыбжьэ ( BATIRIBJ’E ) Cemiyet ilişkilerine yönelik bir gelenektir. Örneğin bir kimse bir grubu çalıştırır, ot biçtirir veya odun kestirir veya benzer bir başka iş yaptırırsa grubun içerisinden en mahir ve çalışkan kişiye veya o grubun önce gelen bir bireyine x”uex”u (teşekkür) yapılarak bir bardak (veya kepçe) maksıme ikram edilir. Buna batırıbj’e adı verilir.Daha sonraları sadece bu koşullara bağlı olmaksızın önemli bir iş başaran, bir kahramanlık gösteren veya cemiyetin sevgisini ve takdirini kazanan kişilere verilen bu tür ikrama da batırıbj’e adı denilmeye başladı.
Башхуaпэ (BAŞHUAPE) Gelin alma geleneğinin bir parçasıdır. Yeni gelin bir süre sonra ailesini ziyarete geri [yasak]ürüldüğünde kaynı ve görümcesi gelini görmeğe giderlerdi. Ziyarete giden kişiler gittikleri yerdeki çocuklara verilmek üzere ayna,tarak,çorap,sabun ve benzer küçük hediyeleri bir sopaya takarak hazırlarlardı.Bu geleneğin adı Başhuape’dir.
Бэракъбла (BERAKBLA)Düğün geleneklerindendir. Nikah kıymaya gelen kafile ayrılırken bayrağa deri şapka,deri gömlek ,tülbent ,tarak,ayna vb küçük hediyeler iliştirilerek giden gruba verilirdi , bu bayrak hediyerlerle süslenmiş olarak aslında evlenecek oğlanın halası tarafından getirilirdi kız evine. Nikahtan dönen kafile bu bayrağı salimen döndükleri eve ulaştırmaya çalışırken kafileye rastlayanlar ise bayrağı ele geçirmeye çalışırlar, kafiledekiler böyle oyunlar ve eğlencelerle güle oynaya gidip dönerlerdi. Bu gelenek 1950-1960 yıllarına kadar devam etti,günümüzde çok seyrek olarak bu geleneğin uygulandığını görmekteyiz.
Гуф1апщ1э 1энэ (GUF’AP’Ş’E IANE ) Müjdeli bir haber , sevindirici bir bilgi getiren kişi eğer belirli bir yaşın üzerinde ise ona (guf’ap’ş’e) müjdeli haber için ödül olarak para veya benzer bir hediye verilmezdi. Bu kişi belirli bir yaşın üzerinde ise ona bir koyun (veya kişinin gücüne ve haberin önemine göre tavuk,kaz,hindi benzeri) kesilir güzel bir sofra donatılarak misafir edilirdi.
Псыхэгъэ. (PSIXEĞE) Yas ile alakalı eski bir gelenektir. Eskiden suda boğulan ve cesedi bulunamayan kişinin boğulduğu veya suya kapıldığı yere gidilir kadınlar o su kıyısında ağlayıp ağıt yakarken erkekler de dualar ederlerdi.
Гъэф1эж (ĞEF’EJ) Evlilikle ilgili bir gelenektir. Eski dönemlerde bir kız ile ailesinin izni olmadan kaçırılarak evlenilmişse aileler arasında husumet ve düşmanlık doğmaması için yaşlılar bir araya toplanarak iki tarafı barıştırmak için arabulucu olurlardı.Böyle zamanlarda damat belirlenen başlığın dışında olmak üzere gelinin anne babasına bir at veya bunun karşılığı para veya kıymetli hediye verirdi. Гъэф1эж (ĞEF’EJ)bu hediyenin adıdır. Anayurtta sovyet idaresinin kurulması ile birlikte gelenek ortadan kalkmıştır.
Гъуэгудэгъазэ (Ğuegudeğaze )Büyüğü ve misafiri yücelten bir gelenektir. Eskiden yolculuk esnasında bir misafirle karşılaşıldığında ona verilen değerin gösterilen saygının bir göstergesi olarak geriye dönülür ve,misafir teşekkür ederek geri dönülmesini isteyinceye kadar ona eşlik edilirdi.
Жьагъэхэх (J’AĞEHIEH)Eski düğün töresindendir. Evlenecek olan genç yanına arkadaşlarını da alarak dağdaki sürü çobanlarını dolaşırdı.Gittiği çobanlar geleneğe uygun olarak bir koyun verirlerdi ve bunun adına Жьагъэхэх (J’AĞEHIEH) denilirdi.Toplanan koyunlar düğünde gelen misafirin doyurulmasında kullanılırdı. Gelenek 1940’lı yıllarda ortadan kalktı.
Мэрем мэкъуауэ. (MEREYM MEK”UAUE) :Günlük yaşama dair gelenektir. Eskiden Başında aile reisi veya çalışabilir erkeği olmayan ailelerin ot ve ekinini biçmek için insanlar bir gün toplanır hep birlikte o aileye yardım ederlerdi. Bu geleneğin adı Mereym mek”uaue idi.
Iурыц1элъ (UıRIT’SELH)Düğün ile ilgili gelenektir. wuneyişe olarak adlandırılan yeni gelinin büyüklerle tanıştırılma merasimi sırasında gelinin dudaklarına yağ,bal ve şeker ile hazırlanmış bulamaç sürülür. Bunun anlamı yeni gelinin o ailede tatlı dilli mutlu ve huzurlu olması dileğinin ifadesidir. Gelenek günümüzde hala devam etmektedir.
Щыгъынгуэшыж ( ŞIĞINGUEŞIJ )Cenaze ve yas ile ilgili gelenektir. Bir kişinin ölümünden 1 yıl sonra onun elbiseleri ve silahları dağıtılırdı. O gün at yarışı yapılır ve kazanan kişiye giysilerin silah ve gereçlerin iyileri verilmek üzere ölen kişinin eşyaları dağıtılırdı.Bu gelenek günümüzde de devam etmekle birlikte uygulama biçimi değişmiştir. Günümüzde bu tür eşyalar fakir ve ekonomik yönden yetersiz olanlara veya din işleri ile uğraşanlara verilmektedir.
Шуук1э плъак1уэ (ŞUUK’E PLHAK’UE )Düğün ile ilgili gelenek. Düğüncü giden grup hızlı bir at üzerinde birisini de beraberinde [yasak]ürürdü . Kafilenin en arkasından gelen bu kişinin görevi düğün gelenekleri ve şakaları arasında yer alan şapka kaçırma gibi bir durumla karşılaşıldığında bu kişinin görevi yetişerek müdahale edip şapkayı geri getirmekti. Bu görevi yapan kişi Шуук1э плъак1уэ ( ŞUUK’E PLHAK’UE ) olarak adlandırılırdı. Gelenek 1930’lu yıllarda ortadan kalktı.
Уэкъулэ. (Wuek”ule )Cemiyet yaşantısına dair gelenektir. Bir kişi başına bir kaza bela veya felaket gelir,varlığını ve ekonomik gücünü kaybederse yolculuk azığını temin ederek bir arkadaşına gider ve insanlardan yardım beklediğini sözleri ile belli ederdi. O cemiyette bir yardım başlatılır ve gelip gidenler bu kişiye güçleri oranında destek olurlardı. Bu geleneğin adı Уэкъулэ. (Wuek”ule ) idi.
Фэц1ынэгъэт1ылъ (Fetsıneğet’ıl”h) Adige düğün geleneğindendir. Yeni gelin eve girerken kapı ağzına serilen yaş deri üzerine ilk adımı atarak durur daha sonra evin içerisinde alınırdı.İnanışa göre bu şekilde karşılanan gelinin yeni evindeki yaşamı o deri gibi yumuşacık olur,mutlu ve huzurlu bir yaşam sürerdi.Gelenek günümüzde de uygulanmaktadır.
Тешанк1эгъэк1эрахъуэ ( TEŞANK’EĞEK’ERAH”UE )Gelini arabaya bindirip ayrılırken gelini [yasak]ürenler gelin arabasını sağa doğru yürüterek evin önünde üç tur attırmak için çalışırlardı. Kız tarafından olanlar ise arabayı sol tarafa doğru sürmek için uğraşır diğer tarafın karşısına geçerlerdi.Burada inanışa göre gelin arabası sağa doğru yönelirse yeni evde erkeğin sözünün,tersi olursa kadının sözünün geçeceğine işaret sayılırdı.Tamamen güce dayanan bir mücadele,bir oyun olan bu gelenek zaman zaman kavga ve tatsızlıkla son bulurdu.Gelenek zaman içerisinde yokoldu.
Тешэрып1апщ1э ( TEŞERIP’AP’Ş’E )Çok eski dönemlerde olan bir gelenektir. Prens evlendiğinde gelin bir soylunun evinde bir yıl süre ile kalır daha sonra prensin evine gelirdi. Prens gelini bir yıl süre ile ağırlayan soylu aileye kendi hizmetindeki bir hizmetkar aileyi ve gelini getirdikleri atları hediye ederdi. Bunun adı Тешэрып1апщ1э ( TEŞERIP’AP’Ş’E ) idi.
Пехьэжьэ ( PEHIEJ’E ) Düğün geleneklerindendir. Düğün kafilesi dönerken düğünün sahibi aile düğüncüler için yiyecek ve içecekler hazırlatarak köye yaklaşmakta olan kafileyi karşılatır ve köyün girişinde yenilir içilir daha sonra köye girilirdi. Bu şekilde düğün kafilesini karşılamak üzere gönderilen yiyecek ve içeceğin adı Пехьэжьэ ( PEHIEJ’E ) idi.Gelenek artık uygulanmamaktadır.
Нысащ1эзэгуэгъэп ( NISAŞ’EZEGUEĞEP )Eskiden Adigeler geline bir yıl süre ile iş dışarı işi yaptırmazlarmış.Bu sürenin sonunda geline önce su getirme işi verilirmiş,gelin suya giderken yanına tarak,ayna,tülbent,toka vb. küçük hediyeler alır bunları yolda karşılaştığı insanlara hediye edermiş.Bu,insanların yeni gelinle ilk karşılaşmalarında “ boş kova ile karşıladı ” denilmemesi için yapılırmış. Yeni gelinle su getirirken karşılaşan kimselerin suyu döküp gelini yeniden suya gönderme hakları varmış gelenek gereği.Bu şekilde gelinin sabrı sınanır suyu getirinceye kadar gelinin defalarca geri döndürüldüğü olurmuş. Gelenek 1930 – 1940 arası yıllarda ortadan kalktı.
Хасэ мывэ (XASE MIVE [NIVE] )Söylencelerde bahsedildiğine göre bir zamanlar psıj nehrinin doğduğu yerde bir ev varmış ve Adigeler toplantılarını bu evde yaparlarmış.Bu evin yanında, üzerinde at ayağı ve köpek ayağı işaretleri olan bir büyük taş varmış.Toplantı taşı olarak adlandırılan bu taşın bir bölümündeki delik insanların doğru söyleyip söylemediklerini anlamak için kullanılırmış.İnanışa göre insan ne kadar şişman olursa olsun eğer doğru söylüyorsa bu taşın deliğinden geçermiş,eğer yalan söylüyorsa insan zayıf olsa bile geçemez o delikte sıkışır kalırmış.İşte bu taşın adı Хасэ мывэ (XASE MIVE [NIVE] ) toplantı taşı olarak söylencelerimizde yer alır.
Мысостей бжьищ. ( MISOSTEY Bj’iŞ’ )Davet ve şölen sofrasında uygulanan gelenektir. Geç kalan ve sofraya oturulduktan sonra gelen kişiye peşpeşe üç kadeh içki içirilir. Мысостей бжьищ. ( MISOSTEY Bj’iŞ’ ) bu içkinin adıdır.Geleneğin başlangıcı olarak farklı olaylar anlatılır, fakat gerçeğe en yakın olanı şudur : 18 yüzyılda büyük Kaberdey toprakları Pşı Hatokhşokue , Pşı Mısost , Pşı Janbolet’in kontrolündeymiş. Toprağı ve idareyi paylaşamayan bu üç prens sürekli çatışırlar onların mücadelelerinde suçsuz insanlar zarar görür can verirmiş. Sonunda bu duruma son vermek üzere halkın ileri gelenleri toplanarak prensleri barıştırıp anlaştırarak sulh etmeye karar vermişler.Pşı Mısost’un evinde toplanılmış , barışmanın şerefine sofraya üç kadeh içki konulmuş fakat pşı hatokhuşokue ve ve pşı janbolet içkilerde zehir olabileceği şüphesi ile içmekte tereddüt etmişler; bu durumu farkeden pşı Mısost onların bu şüphesini ortadan kaldırmak için her üç kadehi de arka arkaya alıp içmiş. Sözcük dilimize ve geleneğimize buradan girmiştir.
Şk’ax”ue Tıx’ - Шк1ахъуэ тыхь : Eski Adige geleneğidir.Yılın topraktan ayrıdığı gün (23 mart Adige yeni yılı) köydekiler birleşerek köydeki sığır çobanına bir dana hediye ederlerdi yeni yıl hatırına.
Psıxeplhe - Псыхэплъэ : Evlenme çağındaki kızlartoplanır kepçeye su doldurarak gözlerini kırpmadan suyun içine bakarladı.Bu şekilde, evlenecekleri gencin suretinin suda belireceğine inanırlardı.
Zek’uj ıAne -Зэк1уж 1энэ : Eski Adige geleneğidir.Aralarında kan olan iki aile barıştırılırken hatalı görülen aile ziyafet düzenlerdi.Aile bu ziyafette ne kadar harcama yapacağını köy mahkemesinin tayin ederdi.
Quaje dexu - Къуажэ дэху : Eski Adige geleneğidir.Köyde hırsız ahlaksız,kurallara uymayan veya köyün tümünü mahçup edecek davranışta bulunan birisi olduğunda köylüler toplanır o kişinin artık köyde yaşayamayacağına karar verirlerdi.Karar alındıktan sonra o kişi köyden kovulurdu.
Vak’ueyix’ej tx’alheıu -Тхьэлъэ1ук1э –(вак1уэихьэж Тхьэлъэ1у ц1ык1у.
Tarlaların sürülme işi bittikten sonra o işte çalışanlar dışında hiç kimsenin katılmadığı bir dua yapılırdı.Herkes birer kaden maksıma alırdı ve x”uax”ue yaparlardı.
Arazide yapılan barınağın önünde herkes içkisini içtikten sonra, ellerindeki kadehleri(bardakları) kaldıkları geçici barınağın üzerinden aşıracak şekilde geriye atarlardı.
Daha sonra kafile birlikte köye döner Çift sürme kurbanı keserlerdi.
Şexex - Шэхэх : İnsanın vücudunda kalan kurşunu,oku veya saçmayı çıkartan çok usta cerrahlara o dönemde Şexex denirmiş.
Ş’ığın Gueşıj - Щыгъын гуэшыж : Eski Adige geleneğidir.Bir insanın elbiseleri ve silahları onun ölümünden bir yıl sonra dağıtılırmış.Genellikle At yarışında kazanan usta biniciye bu eşyaların en değerli olanı verilirmiş.
Günümüzde de bu gelenek mevcuttur, fakat eskiye göre oldukça değişik bir biçimde uygulanmaktadır.Şimdilerde giysiler dağıtılmakta onlar da daha çok din görevlilerine veya köyün fakirlerine verilmektedir.
J’egu paş’x’e tıx’ - Жьэгу пащхьэ тыхь : Bu gelenek özel bir güne mahsus olmayıp,ailede mutlu bir olay olduğunda kutlandığında et pişirilen su veya et pişirilen yağ ocak ateşinin etrafına çepeçevre dökülür “Allahım rızık ve mutluğu ailemizden ek[yasak] etme” denilerek dua edilirdi.
Leğune Maf’e - Лэгъунэ маф1э : Eskiden Adigeler yeni geline bir yıl süre ile iş yaptırmazlarmış.Yeni gelinin iş yapmaya başladığı ilk gün sülalenin kadınları onu evin büyük odasına alırlarmış,En yaşlı kadın gelini ocağa [yasak]ürür çepeçevre gezdirdikten sonra ocaktaki ateşi yakarak “Allahım bu ocakta sonsuza kadar ateşi söndürmesin,bereketi ve doğumu senden eksiltmesin” der,dua edermiş.
Yaj’e tewude - Яжьэ теудэ : Eski tedavi yöntemidir.Hamile kadının doğumu uzadığında,ebe ocaktaki külü alır hamie kdaının karnına döker, sürer “tanrı tez zamanda ayırsın sizi” diyerek dua edermiş.
Vağebdzume X”uex”u - Вагъэбдзумэ хъуэхъу Vağebdzumeabanın bir seferde çevirdiği toprak dilimi)
Tarla sürmeye çıkıldığında ilk gün toprağa ilk saban köyden birisine sürdürülür,bunun bereket getireceğine inanılırdı.Bu ilk saban vuruluşunda Çift süren gruptaki tx’amade bir kepçe maksıma doldurur ve bolluk bereket için dua ederek içerdi.
Daha sonra ilk sabanı sürmesi kararlaştırılan kişiye sabanın sapı tutturulur ve başlangıç yaptırılırdı.
Qamexet’e - Къамэхэт1э : Adige düğün geleneğidir.Gelini getiren grup bahçe kapısından içeri gireceği sırada orada bulunan ve kafileyi karşılayan gruptan bir genç kamasını çıkartarak bahçe kapısının girişine yere saplar.Grup orada durur ve içeriye girmek için o kamanın saplandığı yerden çıkartılmasını bekler.Kamayı yerinden çıkartabilmek için öncelikle kamanın sahibi gence içecek ve yiyecekler ile ikramda bulunulur ve ancak ondan sonra kama çıkartılabilir;daha sonra ise kafile bahçeden içeri girerek gelini getirir.
Wuane Cıde - Уанэ джыдэ : Sefere çıkarken veya uzak yola giderken Adigeler ateş için odun kesmek gibi işlerde kullandıkları ve eyerlerinin kenarına bağladıkları küçük baltalar gezdirirlermiş.Bu küçük baltaların adı (wuane cıde – eyer nacağı) imiş.
Psıxedze - Псыхэдзэ : Kuraklık olduğunda köyde dedikodusu yapılan bir kadının ayakkabısının teki çalınır,bir sopanın ucuna sıkıca bağlanan ayakkabı köydeki suyun (dere-ırmak,göl vb) ortasında bir yere saplanırmış. Daha sonra hakkında dedikodu yapılan o kadın sürüklenerek getirilir giysileri üzerinde olduğu halde suya atılır iki üç kez suya batırıldıktan sonra topluca dua edilerek dağılırlar,bu şekilde yağmur yağacağına inanırlarmış.
X”ump’ets’egığue Qute - Хъумп1эц1эджыгъуэ къутэ :Kuraklık olduğunda karınca yuvasını bozarak üzerine su dökerlermiş,bir kısmı da yuvayı hiç bozamadan üzerine su dökerler ve bu şekilde yağmur yağacağına inanırlarmış.
Jııak’ue - Жы1ак1уэ : Köyün veya ailenin bir mesele için elçi veya aracı olarak görev verdiği gruptan ilk konuşmak üzere seçilmiş olan kişidir. Bu kişi aklı başında ağzı laf yapan ve oturup kalkmasını bilen birisi olmak zorundadır.Bu tür elçi seçme daha ziyade adam öldürme olaylarından sonra tarafları barıştırmak için,cenazelerde,başlık parası almak için gidilirken vb. durumlarda olur.
Pşşı xuepsix - Пщы хуепсых : Eskiden Pşı (bey,prens) bir yerde dururken atlı birisi gelirse,atını durdurarak iner ve atın gemini tutarak pşı’nın yanından yaya geçerek ona saygısını gösterirmiş.Daha sonra yeniden atına biner yoluna devam edermiş.
Max”tabu - Махътабу (нахътабу. Eski bir gelenektir,köyün sürüleri dağdan indiği zaman sürü çaobanlarının başındaki kişiye görevini hakkıyla ve ek[yasak]siz yaptığı için ücreti ile orantılı olarak ya bir at,veya onun karşılığı para verilirdi.Bu şekilde verilen para veya atın adına “Mahktabu(Nahktabu)” denilirdi.
Pş’ant’edene - ПЩIAНТ1ЭДЭНЭ. Düğün alayı gelini alıp ayrılırken,gelin tarafından olan gençler çıkışı kapatır çeşitli hediyeler almadan gelin alayının çıkmasına izin vermezlerdi,bu hediyeler de genellikle yiyecek şeyler ve içki olurdu.
Bu geleneğin adı “Pş’ant’edene - ПЩIAНТ1ЭДЭНЭ” veya bir başka ifade edilişi ile “Kuebje ıUxıp’ş’e – куэбжэ 1ухыпщ1э” denilirdi.
Günümüzde hala yürürlükte olan bu gelenkte içki ve yiyecek yanısıra para alındığı da olmaktadır.
P’asteşşıp - П1АСТЭЩЫП. Toplumsal yaşama yönelik bir gelenektir.Din kurslarında okuyanlar daha ziyade fakir çiftçilerin çocukları olduğu için zaman zaman eğitim dönemi bitmeden öğrencilerin erzaklarının bittiği olurdu.Bu durumda köyden veya o cemiyetten çeşitli gıdalar toplanrak getirilir ve öğrencilerin ihtiyacı karşılanırdı. Bu tür gıda ve erzak toplamanın adı “P’asteşşıp - П1АСТЭЩЫП”idi.